Uykusuz bir gece...

Geçen hafta Ankara'daydık. Liya'nın uykuları geçen sene Ankara'dayken bozulmuştu, bu sene Ankara'da düzeldi diye çok sevinmiştim.
Tamam dedim bu iş bu kadar sonunda düzeldi. Hatta birde ahkam kestim ben biliyordum zaten 2 yaşında düzeleceğini diye :)
Ta kiiii dün geceye kadar :((
Akşam saat 10 gibi uyudu benim minik kedim.
Bende kendime biraz zaman ayırayım dedim. Kitap okudum, bilgisayar başında vakit geçirdim, ojelerimi çıkardım yenilerini sürdüm falan..
Ama bu arada Liya deliksiz uyuyor sanmayın 3-4 kere yanına gidip pışpışladım 1 kere süt verdim
Yani belliydi bu gecenin özel olacağı!!!
Neyse saat 2 gibi yattım bende artık uyumalıydım
Amaaa saat 3 gibi Liya tüm uykusunu almış bir vaziyette ayağa dikildi
Tanrım bu bir kabus olmalıydı oysa benim gözümü açacak halim yoktu
Ne yapalım elimiz mahkum kalktım analı kızlı geçtik oturma odasına

İlayda'nın küçüklüğünde 100 lerce kez izlediğim ve bir daha asla izlemem dediğim heidi yi bu gece 2 kere daha izledim :S

Jingle bells ve manda yuva yapmış söğüt dalına şarkısını kaç kere dinledik saymadım bile
saat 5 i geçerken Liya'yı uyuttum yavaşça yatağına koydum tam yatacağım olamaz o da ne???? Liya ayaktaaaaa
Tekrar kalktık neyseki bu sefer kısa sürdü 6 da ikimizde yataktaydık
Umarım bu bir geceliktirde sürüp gitmez
Bu geceyi merakla bekliyorum :))
Bu arada gece müthiş bir sis vardı dışarıda balkona çıkıp resmini çektim ve çok ilginç bir resim oldu. Sis tanecikleride resimdeçıktı yani sanki kirli bir cam arkasından çekilmiş gibi oysa değil